13 Temmuz 2009

REFLEKSOLOJİ NİN FAYDALI OLDUĞU RAHATSIZLIKLAR

Refleksoloji ile Zayıflama

Refleksoloji ile nasıl zayıflarım ?

Beynin açlık tokluk merkezi ile midedeki bölgelerin uyarılmasını hedefleyen komplike bir çalışmadır.Akupunkturda olduğu gibi beyinde tokluk hissi uyandırır fark ana sinirler yoluyla beyinin ilgili bölgesine sinirlerin gönderilmesi daha etkili sonuç alınmasını sağlar.Mide yavaş yavaş çalıştırılır ve zayıflama gerçekleşir.Sağlıklı ve doğal bir zayıflama yöntemidir.Yaklaşık seans sayısı 12 ila 24 seans arasındadır.

Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.


Refleksoloji ile Reflü Tedavisi
REFLÜ

Halk arasında ‘mide reflüsü’ olarak bilinen ‘Gastro Özofagoel Reflü’ hastalığı mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasıdır.

Batı toplumunun 30 yılda en hızl artan kanser olan yemek borusu kanseri çoğu kez reflünün yol açtığı hücresel değişim tarafından tetiklenmektedir.

KOMPLİKASYONLARI
-Kanama
-Boğulma hissi
-Öksürük
-Ses kısıklığı
-Yutma güçlüğü
-Kilo kaybıdır.
REFLÜDEN UZAK KALMAK İÇİN
-Sigara bırakılmalıdır.
-Gazlı ve asitli içeceklerden uzak durulmalıdır.
-Alkol.kafein gibi içeceklerden
-Yağlı,baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
-Yatmadan en az 3 saat önce yemek sona erdirilmelidir.
-Sıkı kemer ve kıyafetlerden kaçınılmalıdır

Refleksoloji ile Mide reflüsü tedavisinde ;

Mide,nefes borusu,yemek borusu ve mide kapakçığını kontrol eden sinirlerin aktive edilmesine dayanır.Çok başarılı sonuçlar alınmış olup tamamen doğal bir tedavi yöntemidir.Yaklaşık seans sayısı 8 ila 12 dir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.

·
Refleksoloji Menepoz İlişkisi
Menopoz dönemi kadın hayatının evrelerinden biridir ve doğal bir sürecin sonucudur. Toplumumuzda ise yaygın bir kanı olarak menopoz dönemi yaşlılık döneminin başlangıcı olarak görülmektedir. Ortalama insan ömrünün 80'li yaşların üzerine çıkma eğilimi göz önünde bulundurulduğunda menopoz döneminin aslında insan hayatının önemli bir kısmını kapsadığı farkedilir.
Menopause yani adet kanamalarının durması olarak adlandırılan menopoz, dilimizde hatalı olarak menapoz veya menepoz olarak da kullanılabilmektedir. Doğrusu menopoz olmalıdır.
Refleksoloji ile başta hipotalamus ve troia bölgelerinin uyarılması gerçekleştirildiğinde iç salgı bezlerinin daha düzenli çalışması sağlanabilir.
*Menopozlu 42 kadına ayak refleksolojisi uygulanmış, bunlardan 17’ si (%40.5) tam, 20’ si (%47.6) önemli ölçüde iyileşmiş, 4’ ünde (%9.5) etkili sonuçlar alınmıştır. Hastalardan yalnızca 1’ inden sonuç alınmamıştır.
Yaklaşık seans sayısı 12 ile 24 tür. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.


Refleksoloji ile Migren Tedavisi
Refleksoloji migren sorunu çözümünde temel olarak gerginleşen sinirlerin gevşetilmesi,sağlıklı bir sinirsel akışın oluşturulması ve hormonal dengeleme gibi temel hedefler etrafında yoğunlaşarak sorunu çözmeye çalışır.Yaklaşık seans sayısı 12 ile 30 arasındadır.

Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.

‘’Yaşları 15 – 57 Arasında olan 25 bayan 7 erkek hasta üzerinde yapılan refleksoloji çalışmasında,Hastalara 12 hafta boyunca haftada 2 seans refleksoloji uygulanmış olup ,Seanslar sonunda migrenle ilgili şikayetlerinin büyük oranda bittiği görülmüştür.’’
‘’Testa, Gail W., "A Study on the Effects of Reflexology on Migraine Headaches" August 2000’’









·
Bel - Boyun Fıtığı Tedavisinde Refleksoloji

BEL FITIĞI
Bel bölgemizde bulunan omurgaların arasındaki kıkırdak yapının omirilikten çıkan sinirlerin sıkıştırılmasıdır.
Çekirdek dediğimiz kısmın,bağ dokusu dediğimiz kısmın elastik kısmı yırtılarak,omirilik kanalı ve sinir köklerine baskı yapacak şekilde yırtılmasına bel fıtığı denir.



BEL FITIĞININ NEDENLERİ
-Yaşa bağlı olarak gelişen dejerasyon
-Ters hareketler
-Düşme
-Ağır bişey kaldırma

BEL FITIĞININ BELİRTİLERİ
-Belde ve bacakta dayanılmaz ağrılar
-Hareketlerde kısıtlılık
-Topallayarak yürüme
-Vücudun bir tarafa doğru yamulmaya başlamış,çarpık hale gelmiş olması

Bel fıtıkları genellikle erişkin yaşlarda görülen bel ve bacakların en başta gelen nedenlerindendir
Erkeklerde kadınlara göre 1.7 kat daha fazla rastlanır.

BOYUN FITIĞI
Boyunda 7 adet omur cismi bulunur.Yapıları itibari ile bir üstteki bölümde anlatılan bel omurlarından tek farkları,daha küçük olmalarıdır.Her omurga arasında yastıkçık dediğimiz kıkırdaklar mevcuttur.Bu kıkırdak yapının yırtılarak omurga içinde seyreden omirilik veya kolla dağılan sinirlere baskı yapması sonucu oluşan hastalığa boyun fıtığı denir

BOYUN FITIĞININ RİSK FAKTÖRLERİ
-Ani ve güçlü boyun hareketleri
-Ağır kaldırmak
-Ani,ters dönüşler
-Araba kullanırken emniyet kemeri takmadan ani fren yapılması
-Geçirilmiş boyun travması
-Spor yaralanmaları

BOYUN FITIĞININ BELİRTİLERİ
-Şiddetli boyun ağrısı veya kolla vuran ağrı
-Orta düzeyde sık tekrarlanan a ğrılar
-Ağrıyla birlikte kolda kuvvetsizlik
-Ağrıyla birlikte kol ve ayaklarda uyuşma
-Kol ve ayaklarda giderek artan güç kaybı

Refleksolojinin bel - boyun fıtığı tedavisindeki yeri ;

Refleksolojinin orta ve hafif düzeydeki fıtıklarda düzeltici etkisi temelde gerilen ve sıkışan sinirlerin yumuşatılıp, basının ortadan kaldırılması ve sıvı dengesinin tekrar kurulmasına dönük bir amaç hedeflenir. Yaklaşık seans sayısı 8 ila 24 arasındadır.
Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz


·
Panik Atak tedavisinde Refleksoloji
PANİK ATAK

Başta ‘panik bozukluk’ olmak üzere birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda (troid bezinin aşırı çalışması,kan şekeri düşüklükleri,enfeksiyon hastalıkları kansızlık gibi…) görülebilen aniden beklenmedik bir anda ,herhangi bir yerde ortaya çıkan;yoğun kaygı ,bunaltı,kaygı karışımı bir nöbettir.








PANİK ATAK TÜRLERİ
-Beklenmedik ataklar
-Duruma bağlı olanlar
-Durumsal yatkınlık gösteren panik ataklar

PANİK ATAĞIN GÖRÜLDÜĞÜ DURUMLAR
-Panik bozukluk
-Sosyal fobi
-Özgül fobi
-Travma sonrası stres bozukluğu
-Akut stres bozukluğu
-Genelleşmiş anksiyete bozukluğu
-Takıntı-titizlik hastalığı
-Ayrılma anksiyetiye bozukluğu
-Genel tıbbi bir duruma bağlı anksiyetiye bozukluğu
-Madde kullanımına bağlı anksiyetiye bozukluğu
-Anksiyeteli depresyon
-Şizofreni ve paronaya
-Hipokondriasis(hastalık hastalığı)
-Somatizasyon bozukluğu
-Yapay bozukluk
-Temaruz(simulasyon)
-Depersonalizasyon bozukluğu


PANİK ATAK HASTALIĞININ TEDAVİSİ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Vakaların %40-80’inde majör depresyon dediğimiz tablo hastalığa eklenip,durumu ağırlaştırmaktadır.Kişilerin bahsetmesine karşın intihar riski yüksektir.

Hastaların %20-40’nda madde ve alkol bağımlılığı görülmektedir.
Kişi ilerleyen dönemde eve bağımlı hale gelebilmekte ya da hastane,eczane gibi yerlere yakın olmayı yeğlemektedir.

Panik Atak tedavisinde refleksoloji;

Depresyon tedavisine ek olarak panik atakta otonom sinir sisteminin düzenlenmesi ve troid bezinin çalışma düzeninin sağlanması amaçlanmaktadır. Yaklaşık seans sayısı 12 ila 24 tür. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.

Refleksoloji ile Yüksek - Düşük Tansiyon Düzenlemesi
Refleksoloji ile yüksek ve düşük tansiyon tedavisi..
Beyinde kan basıncını kontrol eden sempatik ve parasempatik bölgelerin düşük yada yüksek tansiyon durumuna göre farklı el ve ayak uzantılarından uyarmaya dayanan Refleksoloji ile düşük tansiyon ve yüksek tansiyon el ve ayaktan dengelenir.Bununla ilgili yapılan çalışmalarda başarı sağlanmıştır. Yaklaşık seans sayısı 8 ila 10 dur. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.





Depresyon Tedavisinde Refleksoloji

DEPRESYON NEDİR?
Kişide kalıtımsal, çevresel ya da hormonal bozukluklar sonrasında gelişen çökkünlük halidir. Aşağıdaki dokuz belirtiden en az beşinin (ilk iki belirtiden en az biri bulunmak üzere), en az iki hafta süresince var olması durumuna "major depresyon" denir.












BELİRTİLER

1-Hemen her gün ve günün büyük bir kısmında gözlenen çökkün bir duygu-durum hali ( kendini mutsuz,ağlamaklı,kederli hissetme hali).

2-Hemen her gün yaklaşık gün boyu süren tüm ya da çoğu etkinliğe karşı ilgi ve zevk almada azalma (daha önce keyif alınan işler,hobiler ve alışkanlıklardan artık hoşlanmama,mecburen yapma hali,(dünyayı verseler umurumda değil şeklinde bıkkınlık hisleri,bazı kişilerde cinsel isteksizlik ).

3-Diyet uygulanılmamasına karşın önemli derecede kilo kaybı ya da alımı ( bir ay içinde vücut ağırlığının %5 'inden fazlasının artması ya da azalması) ya da hemen her gün iştahta artma yada azalmanın olması.

4-Hemen her gün uykusuzluk ya da aşırır uyku hali.

5-Hemen her gün olağan beyinsel ve vücutsal işlevsellik,hareketlilik halinde azalma ya da huzursuzluk (oturmayı veya yatmayı yeğleme ya da sıkıntıdan yerinde duramama)

6-Hemen her gün halsizlik ,yorgunluk hisleri,daha önceki günler kadar enerjik hissetmeme.

7-Hemen her gün kendini değersiz hissetme,küçük görme,kendini beğenmeme,suçlu ya da günahkar hissetme hali.

8-Hemen her gün düşünme ya da konsantrasyon yeteneğinde azalma olması (konuşulanlara,okunan şeylere,izlenilen tv programlarına dikkatini verememe, söylenilenlerin bir kulaktan girip diğerinden çıkması gibi) ya da kararsızlık hali.

9-Tekrarlayan ölüm düşünceleri,intihar planları veya eylemlerinin varlığı.


DEPRESYONU ANLAMAK

Çoğu araştırmada % 8-20 oranında major depresyon düzeyinde depresif şikayete rastlanmıştır. Kalıtımsal eğilimin olduğu major depresyon vakalarının 30 lu yaşlarda en yüksek düzeyde olduğu gözlenmiştir. Major depresyon ayrılmış ve boşanmış kişilerde en çok;bekar ya da evlilerde ise önceki gruba oranla daha az gözlenmiştir. Eşini yeni kaybetmiş kişilerde ise gene yüksek oranda major depresyona rastlanmıştır. Gene bir çalışmanın sonuçlarına göre bekar kadınlarda evlilere göre daha az oranda depresyona rastlanmış ; erkeklerde ise evlilik, depresyon riskini bekarlığa göre azaltmıştır. Bu kişilerin ailelerinde intihar ve alkolizme yüksek oranda rastlanmıştır. Yapılan bir çalışmada son beş yıl içinde en az altı ay süre ile işsiz kalan kişilerde 3 kat daha fazla major depresyona rastlanmıştır. Major depresyonun erkekler için hayat boyu görülme olasılığı % 2-12 ; kadınlar için % 5-26 arasında bulunmuştur. Araştırmalara göre her yıl major depresyon hastalarına yüz bin kişide 247-598 kadın; 82-201 erkek yeni vakanın eklendiği saptanmıştır.


DEPRESYONUN OLUŞUMUNDA ETKİLİ OLAN KİŞİSEL ÖZELLİKLER:


Öfke ve nefretin, çevresindeki kişilerin kaybına yol açacağı düşüncesiyle onlara yönlendirilemeyip, kendisine yönlendirilmesi (bu yapıdaki bir kişilik hayatın ilk 1-2 yıllık döneminde düzenli ve yeterli bir anne-çocuk ilişkisi yaşamamıştır.Kişinin yaşadığı depresyon gerçek ya da farz edilen bir kayıp ile bağlantılıdır).


- Kişinin kendisi,çevresi ve gelecekten beklentileri,idealleri ile kendi gerçek durumu o kadar farklı, gerçekdışı ve orantısızdır ki , bu yüksek standartlara ulaşamamak kişide güçsüzlük ve yalnızlık düşünceleri ile depresyona yol açabilir. -Kişinin süper egosu ( üst benlik) o kadar kuvvetli ve baskındır ki sürekli kişiyi kısıtlayıp, suçlar, zevk verici ,rahatlatıcı etkinliklerden ala koyup, adeta işkence eder.

-Kişinin çevresindekiler ondan o kadar çok şey beklemektedir ki ,kişinin bu beklentileri karşılaması olanaksızdır. Bu da zayıflık ve çaresizlik düşüncelerinin gelişip, depresyona gidişe yol açabilir.

-Kişinin küçüklüğünden itibaren sevip, saygı ve gurur duyacağı, ondan da destek ve sıcaklık göreceği, benzemek istediği, imrendiği, idealize ettiği düzeyde bir kişi (baba, anne, öğretmen ,akraba vs) yoktur. Bu da kişiliğin gelişimini olumsuz yönde etkiler ve kendine güven kaybı ve depresyona yol açabilir.

-Çocuklukta anne-baba ayrılığı ya da kaybı, stresli koşullar karşısında yeterli desteği bulamayıp, yanlış ya da yetersiz başa çıkma mekanizmaları geliştirmesine, bu da ileri dönemde depresyona zemin hazırlayabilir.

- Sahip olunan kişilik yapıları da depresyon gelişiminde etkilidir. Obsesif-kompulsif ,bağımlı, histrionik ve sınırda (borderline) kişilik bozukluğu gösterenlerde depresyona eğilim daha yüksektir



Refleksoloji ile depresyon tedavisi ;

Depresyonun ortaya çıkmasında etkili olan seratonin eksikliğinin giderilmesi için bu bezi kontrol eden beynin ilgili noktalarını uyarmayı amaç edinir.Ayrıca düşünce bozukluğununda kaynağı olan frontal lob bölgesi uyarılarak depresyonun temeline inilmeye çalışılır.Yaklaşık seans sayısı 20 dir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.


·
Refleksoloji ile Kabızlık Çözümü

KabızlıkTuvalete hiç çıkmama veya çok seyrek çıkmaya kabızlık, peklik ya da inkıbaz denir. Tıp dilinde ise konstipasyon adı verilir. Yeterince sulu şeyler yememe, sinir bozukluğu, bağırsak tıkanıklığı, sindirim sistemi bozuklukları, hormon dengesizliği, basur, fıtık boğulması, kabızlığı doğuran nedenler arasındadır. Ayrıca günlerinin büyük bir kısmını oturarak geçirmek zorunda olanlarla, hamilelerde ve yaşlılarda görülür.

Öncelikle kabızlığa neden olan hastalığı tespit etmek gerekir. Esas nedeni tespit etmeden alınacak müsil ilaçları kötü sonuçlar doğurabilir. Kabız omayı önlemek için, sebze çorbaları ve yemekleri, mercimek, ıspanak, salata, balık ve çavdar ekmeği yemek çok faydalıdır. Ayrıca erik reçeli, bal, üzüm, kayısı veya elma yemek; bol su veya şerbet içmek de yararlıdır. Müzmin kabızlıktan şikayet edenlerin de; fazla et, yumurta, peynir, beyaz ekmek, muz gibi yiyecekleri azaltmaları, kahve çay ve sigarayı en az miktara indirmeleri, alkolü bırakmaları gerekir. Kabızlığı gideren ilaçların fazla miktarda ve uzun süre kullanılması kötü sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle ilaçları kullanırken tavsiye edilen miktarları aşmamak gerekir.

Refleksoloji ile Kabızlık Tedavisi ;

Aktivitesi düşen boşaltım sistemini baştada bağırsak bölgelerini uyararak bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlar.Bu sebeple iki üç seans içerisinde rahat bir boşaltım gerçekleştirilir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.



·
Alt Islatmanın Refleksoloji ile Tedavisi

ALT ISLATMA

Çocuklarda genellikle iki yaş civarında küçük tuvaletlerini ,iki-üç yaş civarlarında da küçük tuvaletlerini kontrol ederler.Altını ıslatma olayının duygusal ve bedensel bozukluklarla ilgili nedenleri vardır.


ALT ISLATMA NEDENLERİ
-Bağırsak kurtları
-Epilepsi nöbetleri
-Kıskançlık(özellikle küçük kardeşini kıskanması)
-Sevgi ve ilgiyi anne-babanın çocuklarına ayarlayamaması
-Erken ve baskılı tuvalet eğitimi
-Anne-babanın çocuğa sert davrnması
-Şiddetli cezalar vermesi
-Çocuklarda derin dalgın uyku
-Korkulu rüyalar
-Çocuğun psikolojik ve sosyal özürlerine tepki göstermesi gibi nedenler karşısında çocuklar buna karşı altını ıslatma biçiminde tepki gösterebilir.

Refleksoloji ile Alt Islatmanın tedavisi ;

Mesane sinirlerinin geliştirilip kuvvetlendirilmesi ve idrar kontrolünün sağlanabilmesini amaçlar.Refleksoloji ile ayrıca beyinin idrar kontrolünü sağlayan bölgesi de uyarılabilir ve gelişim beyinden başlatılır.Bunun yanı sıra ağır uyku sorunu uyku bölgesinin pasifize edilmesiyle nispeten ortadan kaldırılabilir.Yaklaşık seans sayısı 8 ila 24 arasındadır. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.



·
Regl ağrılarının refleksoloji ile tedavisi








KADIN SAĞLIĞI - REFLEKSOLOJİ İLİŞKİSİ* Sancılı adet gören kadınların %95’ inde ayak refleksolojisi etkili olmuştur. * Adet öncesi semptomların (PMS) yaşayan kadınların %46’ sında refleksoloji etkili olmuştur. * Menopozlu 42 kadına ayak refleksolojisi uygulanmış, bunlardan 17’ si (%40.5) tam, 20’ si (%47.6) önemli ölçüde iyileşmiş, 4’ ünde (%9.5) etkili sonuçlar alınmıştır. Hastalardan yalnızca 1’ inden sonuç alınmamıştır.


Regl Ağrıları Tedavisinde Refleksoloji ;

Refleksoloji hormon kontrolünü sağlayan bölgelerin aktive edilip toksinlerin atılmasını hızlandıran bölgeleri uyararak regl ağrılarının azalmasını ve bu dönemin daha az sıkıntılı geçmesini sağlar. Yaklaşık seans sayısı 8 dir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.



·
Eklem Ağrılarının Refleksoloji ile tedavisi

EKLEM AĞRILARI
Kireçlenme:Normal bir eklem,normal şartlarda bozulmadan uzun yıllar çalışabilir.Ancak eklemin normal yapısını zorlayan ve çalışma şartlarını ağırlaştıran durumlarda kireçleme belirtileri ortaya çıkar.

NEDENLERİ
-Yaşla eklemlere binen stresin oluşturduğu deformasyonlar
-Eklem içi kırıklar
-Yaralanmalar
-Geçirilen iltihaplı hastalıklar kireçlenmeye yol açan etmenlerdir.

BELİRTİLERİ
-Eklem ağrıları ve kireçlenme sonucu sıkışabilen sinirlerle ilgili agrılar
-Ağır ve kas kasılması olaya hakim olur
-Eklem hareketleri sesli hisle gelir(kıtırtı)duyulur.

Kireçlenmenin en çok görüldüğü yerler diş,kalça eklemi ve omurgalar arası eklamlerdir.

Refleksoloji ile eklem ağrılarının tedavisi ;

Yaşanılan yoğun Anksiyete ve stresin gerginleştirdiği ve sıvı dengesinin bozulduğu eklem bölgeleri refleksoloji ile uyarılarak gerginlik ortadan kaldırılır ve sıvı dengesi tekrar kurulur. Yaklaşık seans sayısı 12 – 20 arasındadır. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.
·
Refleksoloji ile Kireçlenme Tedavisi

OSTEOARTRİT
Eklemlerde ağrı , hareketlerinde tutukluk ,sonraki dönemlerde ise şekil bozuklukları ile kendini gösteren bir yıpranma hastalığıdır. Yaşla paralel artış görülür. Kadınlarda biraz daha fazla rastlanan bu hastalık özellikle yük altında kalan eklemlerde daha sık görülür. BU hastalık gerek bilim dünyasında gerekse halk arasında değişik isimlerle tanınır. Bilimsel son adı OSTEOARTRİT olmakla beraber uzun süre Osteoartroz veya kısaca artroz olarak isimlendirilmiştir. Dedjeneratif eklem hastalığı bir başka bilimsel adıdır. Halk,bu hastalığı kısaca eklemlerde kireçlenme olarak tanır


Refleksoloji ile kireçlenme ' osteoartrit' tedavisi ;

Sıvı dengesinin bozulmasıyla birlikte ortaya çıkan kireçlenme fizik tedavi,egzersiz ve refleksoloji ile birlikte önemli ölçüde giderilir.Refleksoloji sıvıları besleyen sinirlerin görevini daha iyi yerine getirmesini sağlar.Yaklaşık seans sayısı 12 dir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.



·
Refleksoloji ile Astım Tedavisi
Astım, solunum yollarının süregelen bir iltihap sonucu aşırı derecede duyarlı olmasına ve bazı etkenlerle zaman zaman daralmasına neden olan bir solunum yolu hastalığıdır.





Nedenleri
Astımın kesin sebebi belli değildir. Genel kabul gören görüşe göre, doğuştan soluk boruları duyarlı bireylerde çevresel koşulların etkisi ile astım oluşmaktadır. Astımın tipik karakteristiği bronşların mukoza ödemiyle daralmasından ötürü olan episodik dispnedir (nefes darlığı). Bu durum, polijenik bir kalıtım biçiminde genetik kökenli olabilir; fakat enfeksiyon, alerji ve emosyonel faktörler de rol oynayabilir. Psikolojik mekanizmaların rol oynaması için bronşiyal aşırı duyarlığa somatik bir yatkınlık bulunması gerekir. Astımlılarda belirli birtakım kişilik özelliklerine rastlanmasına rağmen, bu hastalıkla birlikte görülen spesifik bir kişilik tipi yoktur; anksiyetenin yol açtığı bazı astım nöbetlerinin nedeni bir şartlı refleksle açıklanabilir. Kesin alerji vakası gösteren bazı hastalarda bulunan yüksek bir immunglobulin (IgE) seviyesi, alerjinin oynadığı rolü açığa çıkarmıştır. Bu gibi hastaların yeni bulunan immunosüpressif ilaçlarla tedavileri yararlı olabilir. Kortikosteroid'ler de tedavide yararlıdırlar, fakat uzun süre ve yüksek dozda kullanılırsa bazı yan etkileri olabilir. Eğer astım nöbetlerinde şartlı anksiete belirgin bir rol oynuyorsa, hayal gücünde sistematik desensitizasyon yöntemi uygulanabilir. Eğer hipersensitivite dolayısıyla hava yolunun reversibl tıkanmasına yol açan birçok stimüle edici faktörlerin astıma neden olduğu düşünülüyorsa, önce mümkün olduğu kadar açık bir biçimde bu fiziksel ve psikolojik nedenlerin tablosunu çizmek ve bunlardan herbirini tedavi ederken hastayı sürekli kontrol altında tutmak gerekir. Astım sıklıkla bir alerjiye bağlı olmakla beraber (%60-80) alerji olmadan da astım olabilir.. Doğuştan ve çevre faktörlerinden de gelebilir. Eğer derhâl doktora başvurulmazsa(belirtiler nüksettiği anda)ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Belirtileri
Hastalarda zaman zaman hırıltı, nefes darlığı ve öksürük olur. Bazı durumlar astım belirtilerinin çok artmasına sebep olur. Bunlar: mikrobik hastalıklar, soğuk hava, kirli hava, sigara dumanı, alerji yapıcı maddeler (allerjenler), egzersiz ve psikolojik bozukluklardır.
Astımda belirtilerin aniden ortaya çıkmasına astım atağı veya astım krizi adı verilir. Bu durumda hastalarda ağır bir nefes darlığı olur.
Astımı belirtilerin şiddetine göre hafif aralıklı, hafif süregen, orta süregen ve ağır süregen olarak sınıflamak mümkündür. Astımın tanısında muayene bulgularının yanısıra, kanda IgE' nin ve eozinofil adı verilen akyuvarın sayısının yüksek bulunması, solunum testlerinde soluk borusunda daralma olduğunun gösterilmesi ve deri testleri ile hastaların neye karşı alerjisi olduğunun gösterilmesinin çok büyük bir rolü vardır. ayrıca sert nefesler gözükür .

Refleksoloji ile Astım tedavisinde ;

Temel amaç bronşlerı genişletmek astım krizlerini yavaşlatmaktır.Ayak tabanındaki bronşların Periferik sonlanmaları uyarılarak bu çalışma yapılır.Yaklaşık seans sayısı 8 ila 12 dir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.



·
Refleksoloji ile enerji eksikliğinin çözümü

Refleksoloji ile kan dolaşımı hızlandırılarak vücutaki kan oksijen miktarı arttırılabilir.Bu hücre yenilemesini ve enerji artışını destekler.Yaklaşık seans sayısı 12 dir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.

·
Refleksoloji ile bağışıklık sistemini güçlendirme

Refleksoloji ümmün sistemini aktive ederek daha zinde ve diri , hastalıklara dirençli bir sistemi oluşturur.Refleksoloji yapılan vakalarımız daha geç ve zor hastalanıp daha çabuk iyileşir.Yaklaşık seans sayısı 12 dir. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz






EMES (Multipl skleroz) Refleksoloji ilişkisi
Refleksoloji ile Beynin başta MSS olmak üzere ileti zincirinin bozulduğu bölgelerin uyarılmasını temel hedef olarak alır.Bu çalışmalar tedavisi olmayan bu rahatsızlıklarda birer destek çalışma kapsamında değerlendirilir.Yaklaşık seans sayısı 24 ila 40 tır.
Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.






·
Madde Bağımlılığı Refleksoloji İlişkisi
" Madde Bağımlılığı Nedir?
"Madde", kötüye kullanım ve bağımlılığa yol açabilecek, değişik yollarla alınabilen, duygudurum, algılama, biliş ve diğer beyin işlevlerinde bir değişiklik yaratan her türlü kimyasal olarak tanımlanabilir.
"Madde kötüye kullanımı", bir yıllık bir süre içinde tekrarlayan biçimde olası sosyal, yasal sorunlarla veya fiziksel tehlikeye yol açacak madde kullanımıdır.
"Madde bağımlılığı" ise, maddenin kişinin yaşamında merkezi bir rol oynuyor oluşunu, bireyin madde alımı üzerindeki kontrolü kaybetmiş olmasını ve maddeye bağlı bedensel ve psikolojik sorunların varlığını göz önünde tutan geniş bir bağımlılık kavramıdır.
Bağımlılık Yapan Maddeler Nelerdir?
Esrar, eroin, kokain, LSD, uyarıcılar, uçucu maddeler, alkol, kafein, barbituratlı ağrı kesiciler, yatıştırıcı ilaçlar, barbituratlı uyku ilaçları, afyonlu ilaçlar, kodeinli öksürük ilaçları, vs…
Yardım Gerektiğini Nasıl Anlarsınız?
Çocuğunuzda aşağıda sayılan fiziksel, duygusal ve sosyal belirtiler varsa mutlaka bir profesyonele başvurun.
Fiziksel Belirtiler
Sürekli bitkinlik hali,
Dalgınlık,
Uyuklama,
Uyku bozukluğu,
Konuşmada güçlük çekme,
Burunda akıntı,
Vücutta terleme,
Ellerde titreme,
Gözlerde kanlanma,
Yüzde kızarıklıklar,
Yüzün soluk olması,
Kabızlık, ishal, mide-barsak yakınmaları,
Yürümede dengesizlik,
Solunumda güçlük çekme,
Madde kokusu.
Sosyal ve Duygusal Belirtiler
Akademik başarının birden düşmesi,
Sık sık arkadaş değiştirme,
Aile ve arkadaşlarla ilişkilerde bozulma,
Çevreyle ilişkilerde kaçınma,
İçe kapanma,
Hiçbir şeye ilgi duymama,
Daha önce ilgi duyduğu her şeyden uzaklaşma,
Zaman zaman aşırı neşe ile öfke/saldırganlık arasında gidip gelmeler,
Evde odasına kapanma,
Kendi bakım ve temizliğine dikkat etmez hale gelme,
Fazla para harcama,
Okulu ya da iş eğitimini tamamen bırakma,
Geleceğine yönelik beklentilerden uzak olma,
Geleceğe dönük hiçbir adım atmak istememe,
Evden uzaklaşma.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Heyecan arayışı,
Dürtüsel hareket etme,
Duygusal dengeyi sağlamakta zorlanma,
Akranlarının yaygın olarak madde kullandığı algısı,
Madde kullanmanın zararının az olduğunun algılanması,
Akranların madde kullanmaya yönelik baskısı,
Maddenin yarattığı etkileri merak etme,
Madde kullanan arkadaş ya da ebeveyni taklit etme,
Çevrenin madde kullanmaya teşvik etmesi,
Stresle başa çıkma,
Toplumdan kaçma,
Ailede madde kullanımı,
Yetersiz ebeveyn gözetimi,
Ebeveynlerle çocuk arasında iletişim ve etkileşim eksikliği,
Madde kullanımına karşı kurallar ve beklentilerin yetersiz tanımlanması ve yetersiz ifade edilmesi,
Tutarsız ve aşırı katı disiplin,
Aile çatışması,
Ergenin madde kullanımını destekleyen ebeveyn tutumu.
ÇOCUK VE ERGENLERİ YAŞININ SORUMLULUĞUNU ALABİLECEK KADAR ÖZGÜR BIRAKIRKEN, TEHLİKELERİ FARK EDEMEDİKLERİNDE YANLARINDA OLDUĞUNUZU HİSSETTİRECEK ŞEKİLDE YAKINDAN İZLEYİN.
Annelere ve Babalara Öneriler
Çocuklarınızı madde kullanımı ve bağımlılığından korumak için:
Çocuklarınıza her konuda destek olun,
Çocuklarınıza zaman ayırın ve sorunlarını dinleyin,
Çocuklarınız bir stresle karşı karşıya kaldığında, bu bu stresle başa çıkabilmesi için ona yardımcı olun,
Çocuklarınıza karşı eşinizle birlikte tutumlarınızda tutarlı olun,
Çocuklarınızın günlük aktivitelerini yakından takip edin,
Çocuklarınızın yaşamında bir değişiklik fark ettiğinizde nedenlerini araştırın,
Çocuklarınızın arkadaşlarını yakından tanıyın,
Madde kullanımına karşı özendirici ve teşivik edici davranışlardan kaçının,
Çocuğunuzun sorumluluk duygusu geliştirmesine yardımcı olun,
Çocuğunuzun madde bağımlısı olduğundan şüphelendiğinizde profeyonel yardım alın.
Refleksoloji Madde bağımlılığı İlişkisi ;

Uyuşturucu,alkol,sigara gibi psikoaktif maddeler beyinde bağımlılık merkezinde önemli anormal sinaptik bağlantıların oluşmasına yol açarlar.Refleksoloji bu anormal sinaptik bağlantı yollarını düzenleme gibi bir amacı gerçekleştirir.Yaklaşık seans sayısı 24 ila 40 seanstır. Detaylı bilgilendirme için merkezimizden bilgi alabilirsiniz.

http://www.refleksolojimerkezi.org/
http://www.refleksoloji.org/
http://psikoakademi.blogcu.com/
http://www.psikoakademi.com.tr/
www.dailymotion.com/psikoakademi (REFLEKSOLOJİ VİDEOLARI)



Etiketler: , , ,

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa